İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | box [australia] f. | ayrı tutulması gereken koyun gruplarını karıştırmak |
Genel | box [australia] f. | birbirine karıştırmak |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Konuşma Dili | dog box [australia] i. | koridorsuz kompartıman |
Konuşma Dili | in the box seat [australia/new zealand] zf. | avantajlı durumda |
Konuşma Dili | in the box seat [australia/new zealand] zf. | çok uygun bir durumda |
Idioms | ||
Deyim | be a box of birds [australia/new zealand] f. | etekleri zil çalmak |
Deyim | be a box of birds [australia/new zealand] f. | neşeli olmak |
Deyim | be a box of birds [australia/new zealand] f. | cıvıl cıvıl olmak |
Deyim | be a box of birds [australia/new zealand] f. | canlı olmak |
Deyim | be a box of birds [australia/new zealand] f. | sağlıklı olmak |
Botanic | ||
Botanik | tobacco-box [australia] i. | akşamsefası |
Breeding | ||
Hayvancılık | box [australia/new zealand] i. | sürülerin yanlışlıkla birbirine karışması |